Hayat bir yol
Bazen uzun bazen kısa
Dünya ise bir otobüs
İnsanlarsa acemi birer yolcudurdurlar
Kaderse otobüsün şöförü…
Direksiyon sizde kafanıza göre takılın….:)

İNSAN LAR DÜŞÜNDÜKLERİNİN YARISIDIR::::)
son yazımız:
SİLKİN VE KURTUL…
Günlerden 1 gün köylerden birinde, adamın birinin eşeği,kuyunun birine düşmüş
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı sesi duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.Sonun da karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.Tek, çare kuyuyu toprakla örtmek! Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.Zavallı hayvan üzerine gelen toprakları,her seferindesilkinerek dibe çöktü ve ayaklarının altına aldığı topraklar sayesinde her an biraz daha yükseldi! Ve sonunda yukarıya kadar şıkmış oldu. Köylüler ağzı açık baka kaldı.
Hayat, bazen bizimde üzerimize abanır.NE bazeni,çoğu zaman.
Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.
Bunlarla baş etmenin tek yolu,yakınıp sızlanmak değil,düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.Kör kuyuda olsak bile
önceki yazımız:
Gök gürültüsü ve şimşekler eşliğinde yağmur yağmaya başladı sonra birden bire doluya dönüştü. Neredeyse fındık büyüklüğündeydi düşen taneler. Bir mart akşamı gene yorucu bir ders sonrası 21:15 trenine yetişebilmek için yola koyulmuştum aksilikler gene her zamanki gibi peşimdeydi ta ki son sefere yetişip trendeki yerimi alana kadar…4 köşe diye hitap edilen benimse akşamları kurulduğum şark köşem masalı koltuklara kurulmuş bir vaziyette masaya başımı koyup, dışarıda sağa sola koşturmakta olan insanları seyrederken boş 3 koltuktan ikisi çoktan dolmuştu bile zorlu bir günden sonra günün en heyecanlı yeri tren yolculuğum başlamak üzereydi. Bir ufak sarsıntı insan içinde tatlı bir heyecan bırakan duyuyla raylar üzerindeki hareket başlamıştı artık…bazı akşamlar ufak tefek aksilikler olsa da trenin o hoş güzel sessizliğini özelliklede akşam yolculuklarında hiçbir şey bozamaz hele birde akşam yolculuklarıysa bir başka güzeldir kendinizle baş başa kalır gelecek ile geçmiş arasında kendinizle hesaplaşma fırsatı bulursunuz…
Gelelim yolculuğumuza; şark köşeme 2 adet misafir ağırlıyordum o akşam yaşları 48 ile 53 arası değişen bu amcalarla oturmaları esnasın da aramızda hoş bir sohbet geçti.Bu hoş sohbet zaman geçtikçe daha başka boyutlara geçmeye başladı.Tren yol aldıkça 52 yaşlarında olan bey amcanın kilitli sandığı açıldı;Adamcağız emeklilik yaşının geçmiş olmasına rağmen çocukları için çalışmaktaydı. Yaklaşık 6 aydır Derince-Adapazarı arası mekik dokumuş yanındaki bey amca ise 16 yıldır trenlerdeymiş bir müddet GEBZE-ADAPAZARI arası gidip gelmesine rağmen bir süre sonra o da derinceye taşınmış. Gel gelelim dertli bey amcamıza; büyük oğlu çok huysuzmuş söz geçiremiyormuş okuyup adam olması için dershanelere özel hocalara onca paralar dökmüş...
DEVAMI SONRA
bu bizim ilk yazımız...
.